Soru Yılın Oyunu Mu, Yılın Kavgası Mı? | Starfield Deneyimleyenlerin Düşünceleri Neler?

S O V I E T

Stajyer Üye
Stajyer Üye
Katılım
2 Ağu 2016
Mesajlar
93
Tepki
51
Konum
34 | İstanbul Avrupa / Łódź PL
Merhaba arkadaşlar,

Starfield'ı deneyimlemiş arkadaşlarımızıın düşüncelerini almak üzere bu konuyu açıyorum. Düşünceleriniz içerisinde bitirip bitirmediğinizi, ne kadar ilerlediğinizi ve kaç saat oynadığınıza özellikle yer vererek düşüncelerinizi aktarırsanız hepimiz için daha verimli olacaktır diye düşünmekteyim. Oyunu henüz oynamamış ve oynamayı düşünen, spoiler görmek istemeyen arkadaşların oyunu oynadıktan sonra bu konuya dönüp farklı düşünceleri okumasını ve kendi düşüncelerini yazmasını rica ediyorum.

Eğer spoiler yemekten hoşlanmıyorsanız lütfen devam etmeyin.


Şahsen oyunu bu Cuma öğleden sonra oynamaya başladım, kapıdan içeriye adım atar atmaz gördüklerimle büyük hayal kırıklıkları serüvenim başladı. Bunların en başında optimizasyon geliyor. Oyunu ne zaman oynadığımı söylemememin en büyük sebebi bu "first-day patch" olaylarından dolayı, böyle bir patch geldi mi bilmem ancak early-access oyuncusu değilim. "Birkaç gün oturup bekleyelim de oyunun elini yüzünü düzeltirler belki" diye düşünerek Starfield kervanına sonradan katılmış bir oyuncuyum ama Harezmi bu oyundaki optimizasyonu ararken 0'ı bulmuş gerçekten. Optimizasyonun kötülüğü devamındaki her şeyi etkiliyor, düşük grafikler daha az heyecan uyandırmaya, daha az heyecan ise oyundan çabuk soğumaya yol açıyor. Kaldı ki öyle kendi içerisine çeken bir hikayenin varlığına da denk gelmedim. Konu hikayeye gelince hemen şunu söyleyeyim, oyunu aralıksız/hiç bırakmadan 20 saat oynayarak main-questleri bitirdim. Bu süreçte taş çatlasın 3 yada 5 tane side-quest ile ilgilenmişimdir, o da "ulan adam ayağımıza kadar gelmiş, ayıp olur şimdi reddedersek" düşüncesiyle yapılmış getir götür görevleri... diyeceğim ki şu dikkatimi çekti: Ulan zaten oyun sadece getir götürden ibaret. Bu düşünce oyunun sonlarına doğru kafama dank etti, daha erken fark etsem kesinlikle bitirmekle uğraşmayacağım bir oyundu benim için. Bugün metacritic ve steam incelemelerine bakıyorum ve hayretler içerisindeyim; insanlar bu oyuna nasıl bu incelemeleri verebilirler? Kaldı ki oyunu oynayanların 100 kişiden 90'ı daha karakterini seviye 10'a getirmemiş, achievementslardan görebiliyorum bunu. Şimdi neden bu kadar şaşkın olduğuma dönecek olursak, optimizasyonun kötülüğünü bir kenara koyuyorum, oyunun içeriği hakkında yorum yapacağım biraz. Bence ana hikaye bir side-quest olsa uğraşmaya değecek bir şey bile değil, ana hikaye dedikleri şey "abiğ bak şurada bi anomali oluyo, bak istersen bi (kıps)" diye cümleler kurulup size göz kırpılan bir saçmalıktan ibaret. Her seferinde farklı gezegene gidip aynı şeyi yaptığınız bir saçmalık. "Hadi indik bakalım zıttırıbızık outpostuna, bilmem kaç yıl önce de terk edilmiş, tüh." diye mağaradan mağaraya gezdiğiniz, sürekli metal parçalar peşinde koştuğunuz, "ulan ne metalmiş arkadaş?1! Her bir parça için bilmem kaç ışıkyılı uzağa gitmeye gerek var mı, Neon küçük sanayi sitesinde halleder ustalar sana şunu, orijinalinden ayırt edemezsin" diye dalga geçerek oynadığım ana hikaye olmayı kesinlikle hak etmeyecek bir ana hikayesi var. Hikayeye o kadar kin beslemişim ki en sonunda o iki dallamanın da ağzını yüzünü kırıp "metal peşinde koşturdunuz ulan beni saatlerce" diye hıncımı çıkardım, gemisinden donuna kadar da aldım. Daha önce de belirttiğim gibi, henüz üç beş tanesi hariç side-quest deneyimim olmadı ama genel anlamda gördüm ki Baldur's Gate 3 oynarken bu oyuna geçmek büyük hata; Starfield'ın oyunu sunuş şeklinden tutun, "abii rpg yaptık abii" diye ortalıkta gezmesine kadar yaptığı her şey gözüme batıyor. Genel anlamda işçilik kalitesi ortalama düzeyde bir looter-shooter gördüm, gördüğüm şeyi de beğenmedim açıkçası. Vaatleri buydu da ben mi çok abarttım yoksa gerçekten yüksek vaatlerle çıkıp bunları benim alışık olmadığım bir şekilde sunup ilgi görmeyi başardı diye düşünüyorum ama sonra dönüp bakıyorum BG3'e, ben hayatında D&D görmemiş, oynamamış birisiyim ama beni içine çok çabuk çekip konuya aşina edebildi BG3; ha demek ki başarılı bir yapıt "Biz farklı bir şey denedik, siz anlamadınız" kisvesiyle değil, BG3'ün yaptığı gibi ne türe ne de lore'a hakim olmayan birini tutup yutabilmekle olunuyor. Aksiyon kısmı tam bir rezalet, düşmanların yapay zekası "bu ne yapay?" dedirtiyor sürekli, BG3'ten çıkıp gelmiş birisi olarak ise RPG kısmında Role Play adına herhangi bir şey göremedim ve üstelik yakın dövüşçü olayım, kavga gürültü ile uğraşmam, giderim düşmana derim ki "Beni komutan logar gönderdi, bir cisim yaklaşıyormuş" böyle böyle ikna ederek ilerlerim dedim ama şu düşünceye dönüp şimdi bakıyorum, aldığım en komik karar; nereye adım atsam kurşun yağmuruna tutuluyorum. Daha ikna ederek ilerleyebileceğim bir tane outpost olmadı, hedef tahtası mıyım neyim gören ateş ediyor arkadaş. Koskoca gemi yapıp gemiye "cargo bay" adı verilen kocaman kapı koyup içerisine ise 1 tane rover koymayı akıl edemediğimiz uzay simülasyonunun da canını yiyeyim ben. Ayaklarımın altı su topladı kardeşim su, gittiğimiz her yerde yürüyoruz. İnsan en kötü bir golf arabası koyar şuraya ya. Hele o pırt pırt yaparak ossururmuşcasına giden boostpack denilen zımbırtı yok mu, gerçekten utanmadan boostpack yazılmış adına bir de. Onu kaldırın da bir golf arabası koyun be kardeşim be. Benim oyunda gördüğüm saçmalıklar gerçekten saymakla bitmez, özetle Starfield benim gözümde "Singleplayer MMO olmaya çalışan bir oyun" olarak saçma sapan bir kategoride yer aldı. Sizlerin oyun hakkındaki düşüncelerini merak etmekteyim, sizlerin yorumlarıyla da kaçırdığım detayları yakalayabilmeyi umut ediyorum.
 

ikikarefarki

Klavye Delikanlısı
Klavye Delikanlısı
Katılım
13 Tem 2022
Mesajlar
203
Tepki
56
"BG3 etkilemez, Starfield farklı bir deneyim sunuyor, BG3'ün verebildiklerini vermek zorunda değil" diye düşünüyordum. Maalesef düşündüğüm gibi olmadı. Oyunun açıldığı ilk sahneden itibaren bütün diyaloglar yavan gelmeye başladı. BG3'te her diyalog için "bunu seçtim ama acaba öbür seçeneği seçsem ne olacaktı" diyordum. Starfield'ta okuyasım bile gelmiyor, ne dersem diyeyim az çok aynı şeyler olacak diye. Oyunun diyalog değil de keşif hissine dayalı olduğunu biliyorum (ki bethesda oyunlarını severim, çoğunu severek oynadım ve bitirdim) ama yine de BG3'teki hazzı arıyorum. Belki biraz daha şans vermek lazım, bilemedim. Ya da BG3'e ara verip 1-2 ay sonra oynamak lazım Starfield'ı. :D

Larian bize büyük bir kötülük yaptı sanırım. :D Artık her oyunda aynı şeyi yaşamayız umarım. Divinity'i de severek oynamış ve 2-3 kere bitirmiştim (hem 1 hem de 2'yi) ancak diğer oyunlardaki deneyimlerimi etkilememişti. Halbuki Divinity'de de diyaloglar çok iyi ve oyuna gerçekten etki ettiğini hissediyorsunuz. Sinematik olayı bayağı çığır açtırdı Larian'a.
 
KS

S O V I E T

Stajyer Üye
Stajyer Üye
Katılım
2 Ağu 2016
Mesajlar
93
Tepki
51
Konum
34 | İstanbul Avrupa / Łódź PL
"BG3 etkilemez, Starfield farklı bir deneyim sunuyor, BG3'ün verebildiklerini vermek zorunda değil" diye düşünüyordum. Maalesef düşündüğüm gibi olmadı. Oyunun açıldığı ilk sahneden itibaren bütün diyaloglar yavan gelmeye başladı. BG3'te her diyalog için "bunu seçtim ama acaba öbür seçeneği seçsem ne olacaktı" diyordum. Starfield'ta okuyasım bile gelmiyor, ne dersem diyeyim az çok aynı şeyler olacak diye. Oyunun diyalog değil de keşif hissine dayalı olduğunu biliyorum (ki bethesda oyunlarını severim, çoğunu severek oynadım ve bitirdim) ama yine de BG3'teki hazzı arıyorum. Belki biraz daha şans vermek lazım, bilemedim. Ya da BG3'e ara verip 1-2 ay sonra oynamak lazım Starfield'ı. :D

Larian bize büyük bir kötülük yaptı sanırım. :D Artık her oyunda aynı şeyi yaşamayız umarım. Divinity'i de severek oynamış ve 2-3 kere bitirmiştim (hem 1 hem de 2'yi) ancak diğer oyunlardaki deneyimlerimi etkilememişti. Halbuki Divinity'de de diyaloglar çok iyi ve oyuna gerçekten etki ettiğini hissediyorsunuz. Sinematik olayı bayağı çığır açtırdı Larian'a.
Gerçekten RPG oynamak istiyorum diye gireceğim bir oyun değil; uzay keşfi için gireceğim bir oyun hiç değil, malum uzayda "gezemiyorsunuz" zaten; aksiyonu için zaten tercih etmem; base-building falan desen yani ne base-buildingler gördük Allah aşkına, buna o kategoride yer bile vermem. İnanın oyunu kapattıktan sonra geri açma isteği gelmiyor, "ulan bu oyunda şu çok iyiydi, şunu çok güzel yapıyordu ya!" dediğim hiçbir şey çıkmadı. NewGame+ açık bende, yani aslında oyunu ilk kez baştan sona bitirirken mevcut olmayan bazı diyalog/questler NewGame+ ile açılıyor ama merak bile edip girip bakasım gelmiyor.
 

ahmet_10

Stajyer Üye
Stajyer Üye
Katılım
5 Tem 2023
Mesajlar
152
Tepki
33
Merhaba arkadaşlar,

Starfield'ı deneyimlemiş arkadaşlarımızıın düşüncelerini almak üzere bu konuyu açıyorum. Düşünceleriniz içerisinde bitirip bitirmediğinizi, ne kadar ilerlediğinizi ve kaç saat oynadığınıza özellikle yer vererek düşüncelerinizi aktarırsanız hepimiz için daha verimli olacaktır diye düşünmekteyim. Oyunu henüz oynamamış ve oynamayı düşünen, spoiler görmek istemeyen arkadaşların oyunu oynadıktan sonra bu konuya dönüp farklı düşünceleri okumasını ve kendi düşüncelerini yazmasını rica ediyorum.

Eğer spoiler yemekten hoşlanmıyorsanız lütfen devam etmeyin.


Şahsen oyunu bu Cuma öğleden sonra oynamaya başladım, kapıdan içeriye adım atar atmaz gördüklerimle büyük hayal kırıklıkları serüvenim başladı. Bunların en başında optimizasyon geliyor. Oyunu ne zaman oynadığımı söylemememin en büyük sebebi bu "first-day patch" olaylarından dolayı, böyle bir patch geldi mi bilmem ancak early-access oyuncusu değilim. "Birkaç gün oturup bekleyelim de oyunun elini yüzünü düzeltirler belki" diye düşünerek Starfield kervanına sonradan katılmış bir oyuncuyum ama Harezmi bu oyundaki optimizasyonu ararken 0'ı bulmuş gerçekten. Optimizasyonun kötülüğü devamındaki her şeyi etkiliyor, düşük grafikler daha az heyecan uyandırmaya, daha az heyecan ise oyundan çabuk soğumaya yol açıyor. Kaldı ki öyle kendi içerisine çeken bir hikayenin varlığına da denk gelmedim. Konu hikayeye gelince hemen şunu söyleyeyim, oyunu aralıksız/hiç bırakmadan 20 saat oynayarak main-questleri bitirdim. Bu süreçte taş çatlasın 3 yada 5 tane side-quest ile ilgilenmişimdir, o da "ulan adam ayağımıza kadar gelmiş, ayıp olur şimdi reddedersek" düşüncesiyle yapılmış getir götür görevleri... diyeceğim ki şu dikkatimi çekti: Ulan zaten oyun sadece getir götürden ibaret. Bu düşünce oyunun sonlarına doğru kafama dank etti, daha erken fark etsem kesinlikle bitirmekle uğraşmayacağım bir oyundu benim için. Bugün metacritic ve steam incelemelerine bakıyorum ve hayretler içerisindeyim; insanlar bu oyuna nasıl bu incelemeleri verebilirler? Kaldı ki oyunu oynayanların 100 kişiden 90'ı daha karakterini seviye 10'a getirmemiş, achievementslardan görebiliyorum bunu. Şimdi neden bu kadar şaşkın olduğuma dönecek olursak, optimizasyonun kötülüğünü bir kenara koyuyorum, oyunun içeriği hakkında yorum yapacağım biraz. Bence ana hikaye bir side-quest olsa uğraşmaya değecek bir şey bile değil, ana hikaye dedikleri şey "abiğ bak şurada bi anomali oluyo, bak istersen bi (kıps)" diye cümleler kurulup size göz kırpılan bir saçmalıktan ibaret. Her seferinde farklı gezegene gidip aynı şeyi yaptığınız bir saçmalık. "Hadi indik bakalım zıttırıbızık outpostuna, bilmem kaç yıl önce de terk edilmiş, tüh." diye mağaradan mağaraya gezdiğiniz, sürekli metal parçalar peşinde koştuğunuz, "ulan ne metalmiş arkadaş?1! Her bir parça için bilmem kaç ışıkyılı uzağa gitmeye gerek var mı, Neon küçük sanayi sitesinde halleder ustalar sana şunu, orijinalinden ayırt edemezsin" diye dalga geçerek oynadığım ana hikaye olmayı kesinlikle hak etmeyecek bir ana hikayesi var. Hikayeye o kadar kin beslemişim ki en sonunda o iki dallamanın da ağzını yüzünü kırıp "metal peşinde koşturdunuz ulan beni saatlerce" diye hıncımı çıkardım, gemisinden donuna kadar da aldım. Daha önce de belirttiğim gibi, henüz üç beş tanesi hariç side-quest deneyimim olmadı ama genel anlamda gördüm ki Baldur's Gate 3 oynarken bu oyuna geçmek büyük hata; Starfield'ın oyunu sunuş şeklinden tutun, "abii rpg yaptık abii" diye ortalıkta gezmesine kadar yaptığı her şey gözüme batıyor. Genel anlamda işçilik kalitesi ortalama düzeyde bir looter-shooter gördüm, gördüğüm şeyi de beğenmedim açıkçası. Vaatleri buydu da ben mi çok abarttım yoksa gerçekten yüksek vaatlerle çıkıp bunları benim alışık olmadığım bir şekilde sunup ilgi görmeyi başardı diye düşünüyorum ama sonra dönüp bakıyorum BG3'e, ben hayatında D&D görmemiş, oynamamış birisiyim ama beni içine çok çabuk çekip konuya aşina edebildi BG3; ha demek ki başarılı bir yapıt "Biz farklı bir şey denedik, siz anlamadınız" kisvesiyle değil, BG3'ün yaptığı gibi ne türe ne de lore'a hakim olmayan birini tutup yutabilmekle olunuyor. Aksiyon kısmı tam bir rezalet, düşmanların yapay zekası "bu ne yapay?" dedirtiyor sürekli, BG3'ten çıkıp gelmiş birisi olarak ise RPG kısmında Role Play adına herhangi bir şey göremedim ve üstelik yakın dövüşçü olayım, kavga gürültü ile uğraşmam, giderim düşmana derim ki "Beni komutan logar gönderdi, bir cisim yaklaşıyormuş" böyle böyle ikna ederek ilerlerim dedim ama şu düşünceye dönüp şimdi bakıyorum, aldığım en komik karar; nereye adım atsam kurşun yağmuruna tutuluyorum. Daha ikna ederek ilerleyebileceğim bir tane outpost olmadı, hedef tahtası mıyım neyim gören ateş ediyor arkadaş. Koskoca gemi yapıp gemiye "cargo bay" adı verilen kocaman kapı koyup içerisine ise 1 tane rover koymayı akıl edemediğimiz uzay simülasyonunun da canını yiyeyim ben. Ayaklarımın altı su topladı kardeşim su, gittiğimiz her yerde yürüyoruz. İnsan en kötü bir golf arabası koyar şuraya ya. Hele o pırt pırt yaparak ossururmuşcasına giden boostpack denilen zımbırtı yok mu, gerçekten utanmadan boostpack yazılmış adına bir de. Onu kaldırın da bir golf arabası koyun be kardeşim be. Benim oyunda gördüğüm saçmalıklar gerçekten saymakla bitmez, özetle Starfield benim gözümde "Singleplayer MMO olmaya çalışan bir oyun" olarak saçma sapan bir kategoride yer aldı. Sizlerin oyun hakkındaki düşüncelerini merak etmekteyim, sizlerin yorumlarıyla da kaçırdığım detayları yakalayabilmeyi umut ediyorum.
Hepsini okumadım ama yılın oyunu olur mu bence olmaz büyük ihtimalle zelda veya baldurs gate 3 alacak.
 
KS

S O V I E T

Stajyer Üye
Stajyer Üye
Katılım
2 Ağu 2016
Mesajlar
93
Tepki
51
Konum
34 | İstanbul Avrupa / Łódź PL
Hepsini okumadım ama yılın oyunu olur mu bence olmaz büyük ihtimalle zelda veya baldurs gate 3 alacak.
İnceleme yazarlarının çoğu bu konuda çok taraflı, yılın oyunu ödülü ise artık parayı verenin olmuş halde. E oyunun da arkasında artık Microsoft'un olduğunu düşünürsek, yılın oyunu ödülünde hakkı olmamasına rağmen şansı var diye düşünüyorum
 

ahmet_10

Stajyer Üye
Stajyer Üye
Katılım
5 Tem 2023
Mesajlar
152
Tepki
33
şansı var diye düşünüyorum
Hocam şansı bile olamaz baldurs gate 3 varken veya zelda varken şuan zaten herkes oyuna kötü diyor bazıları oyunu sevmiş ama oyuna yükleme ekranı gibi gibi şeylerde söylenmiş.

Npc hataları'da var oyunda.

Şuan metacritic'te xbox series için 85 alan bir oyun için şansı olmaz diye düşünüyorum ha tabi aday olur ama alamaz imkansız bu arada pc için 87.



Bi starfielda bakın bir baldurs gate 3'e birisi 96 diğer 87-85 almış bir oyun.

Zelda'da 96 almış.

 
KS

S O V I E T

Stajyer Üye
Stajyer Üye
Katılım
2 Ağu 2016
Mesajlar
93
Tepki
51
Konum
34 | İstanbul Avrupa / Łódź PL
Hocam şansı bile olamaz baldurs gate 3 varken veya zelda varken şuan zaten herkes oyuna kötü diyor bazıları oyunu sevmiş ama oyuna yükleme ekranı gibi gibi şeylerde söylenmiş.

Npc hataları'da var oyunda.

Şuan metacritic'te xbox series için 85 alan bir oyun için şansı olmaz diye düşünüyorum ha tabi aday olur ama alamaz imkansız bu arada pc için 87.



Bi starfielda bakın bir baldurs gate 3'e birisi 96 diğer 87-85 almış bir oyun.
Keşke bu tarz ödüller böyle düşünülerek verilse, geçtiğimiz yıllarda Stray'ın yılın oyunu ödülüne aday olduğunu, TLOU2 ile aynı kategoriye konulduğunu gördü bu gözler. Metacritic'de bile kullanıcı incelemesi 5.6 olan bir oyuna eleştirmenler 87/100 puan veriyorlar, belli ki para ve potansiyel sponsorluk fırsatları millete neler yazdırıyor.

RPG Fan adlı 98'den beri inceleme yazarlığı yaptığını iddia eden bir kuruluş Starfield'a 98/100 vermiş. Allah bereket versin, vergisini unutmasın o paranın. Ne diyelim? İsim ve içerik ironik.
 
Son düzenleme:

Şu anda bu konuyu okuyan kullanıcılar

Geri
Üst