19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik Ve Spor Bayramı

[ardateo]

Bugün 19 Mayıs 1919'da, İstanbul'un işgali üzerine yola çıkan ve zorlu bir yolculuktan sonra Anadolu'ya ayak basan Mustafa Kemal Atatürk'ün Anadolu'ya özgürlük, umut ve güven tohumlarını ekişinin 104. yıl dönümünü kutluyoruz.

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız hepimize kutlu olsun.

 

[Greewe_Greew]

Bugün 19 Mayıs 1919'da, İstanbul'un işgali üzerine yola çıkan ve zorlu bir yolculuktan sonra Anadolu'ya ayak basan Mustafa Kemal Atatürk'ün Anadolu'ya özgürlük, umut ve güven tohumlarını ekişinin 104. yıl dönümünü kutluyoruz.

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız hepimize kutlu olsun.

Günümüzü dahi görebilecek kadar ileri görüşlü bir lider her millete nasip olmaz. Bize olmuş ama hala kıymetini bilemiyoruz…

1 asır önceden resmen günümüzü görmüş

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

 

[KOCAEFE]

Günümüzü dahi görebilecek kadar ileri görüşlü bir lider her millete nasip olmaz. Bize olmuş ama hala kıymetini bilemiyoruz…

1 asır önceden resmen günümüzü görmüş

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Ey Türk gençliğini yazarken yani gençliğe hitabeyi yazarken aklından geçenleri değil, kurtuluş savaşını başlatmadan hemen önceki umutsuzluk hallerini ve yaşanılanları tarif edip o günkü durumun fotoğrafını çekmiş. Biliyor ki bir daha deneyecekler. Asla durmayacaklar. İşte bu yüzden bizlere seslenmiş. Bizler derken gelecekteki gençler... Aynı duruma vatanımız düşebilir, ancak ümitsizliğe kapılmayın demiş. Bir güç arıyorsanız çok uzağa bakmayın, damarlarınızdaki asil kanda bu güç mevcut zaten demiş. Vatanı bizlere emanet etmiş. Ne büyük bir ATA. Böyle büyük bir lider dünyada başka yok.
Kendisini minnetle anıyor ve saygıyla selamlıyorum. Kalbimizde hala yaşıyorsun büyük lider Mustafa Kemal ATATÜRK!

 

[BilgisayarcıGenç]

Anlatmaya ne kelimeler, ne dilim yeter. Bu kadar Ulu, büyük ve zeki bir insanın hitap ettiği, değerli görüp o dönemden bizlere akıl veren bir Önderim olduğu için gururumu ve bu ülkeyi ileri taşıma duygumu anlatamam. Hala anlamayan, değersiz görenlere denk geldikçe zeka seviyelerinden şüphe ediyorum. Saygı, sevgi ve en önemlisi özlemle anıyorum Mustafa Kemal Atatürk' üm.
Sözlerini çok daha derinden ve anlamlı anladığımız günlerdeyiz. Atatürk gençliğinin bu sözleri sadece okuyup paylaşmaktan ziyade anlayıp uygulaması temennisiyle.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.